Deneyelim Şimdi !

Artık çantama hem büyük deodorantları sığdıramadığımdan hem de cam şişeli parfümlerimi koymak istemediğim için gratiste dolaşırken bu şeker mi şeker gözüken vücut spreylerini görür görmez direk kaptım. İkili olarak satılıyordu ve oldukça uygun bir fiyata aldım diye hatırlıyorum. Benim aldıklarım tabi küçük boyları. Kokusunu seversem büyük boyunu da alırım bu denemelik olsun diye düşünerek aldım ilk başta. Soldaki ışıltılı sağdaki ise normal esans içeriyor. Vücut spreylerinden beklenmeyecek ölçüde kalıcılık içeriyorlar. Biliyorsunuz normalde sıkarız neredeyse yarım saat içinde uçup giderler. O yüzden bu kadar kalıcı olmalarına şaşırdım gerçekten. Sağdakinin özellikle vanilya kokusunu çok sevdim. Hafif bir kokusu var bana tek bir pompa yetiyor.  Böyle şeyleri çok fazla sıkmayı sevmiyorum. Zaten çok sıkıldığında koku ister istemez ağırlaşıyor ve rahatsız etmeye başlıyor. Vanilya kokulu olan vücut spreyinin yaz aylarından çok kış için uyumlu olduğunu düşünüyorum ben. Genelde yazları daha çok çiçeksi kokular kullandığımız için.

Işıltılı olan vücut spreyini alırken kullanım yeri olarak aklımda şu canlandı; yaz aylarında dekolteli giysiler giydiğimizde köprücük kemiklerinin üzerine ya da omuzlara hafif ışıltı vermek için kullanırım diye düşündüm. Gerçekten de içindeki simler sürdüğünüzde aşırı yoğun durmuyor dağılıyor. Hafif bir parlaklık veriyor. Tam ona göre bir kullanım alanı var. Diğer türlü vücuduma pek kullanamam zaten. Bunun da çok hafif bir kokusu var. Çok aşırı gelmiyor. 

Her ne kadar ayaklarımızı bakım konusunda pek aklımıza getirmesek de  uzun süre ilgilenmediğimizde kalıcı nasırlar çatlamalar oluşuyor. Bunların önüne geçmek için diğer organlarımız kadar ayaklarımızın da bakıma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.

Ben genelde topuk taşıyla her duşta ayağımdaki ölü derileri zaten atıyordum fakat sonradan bir de kremle deneyeyim dedim.

Himalaya ayak bakım kreminin de üzerinde 7 günde yumuşacık ayaklar yazan bir sloganı var. Baya iddialı bir slogan bana göre bu. 

İçerisinde bal, zerdeçal ve çemen otu varmış. 

Bal; ayağın yumuşamasına yardımdı oluyor.

Zerdeçal; çatlamış topukları yumuşatmaya yardımcı oluyor.

Çemen otu; Pürüzlü topukları düzleştiriyormuş. 

Kullanımı şu şekilde: Ayaklarımızı ılık suyla yıkadıktan sonra günde iki kere ovalayarak kullanıyoruz. 

Ben denedim kullandım 1 hafta boyunca hatta daha fazla olarak. Başta şunu söyleyeyim Himalayayı kullanmaya başladığımda topuk taşını kullanmayı bıraktım ki etkisini daha iyi görebileyim diye. Eğer dışarıda çok yürüyüp geldiğinizde ya da topuklarınız gerçekten sertse ne kadar düzenli kullanırsanız kullanın yüzeyde bir yumuşatma yapıyor ve derinlere işlemiyor. Yani sizin sert ve çatlamış kısımlarınıza çok bir etkisi olmuyor. Masaj yaparak yedirmeyi denedim gerçekten de düzenli olarak kullandım ama waow dedirtecek bir etki göremedim. Sonradan ise topuk taşı kullanıp ardından kremi sürmeye başladım. Böyle kullanınca daha etkili oldu. Ölü deriler gittiği için alttaki deriyi yumuşatması daha kolay oldu. Ben bu şekilde kullanmaya devam ederim ancak. Tek başına faydalı bir ürün olarak göremedim kendisini. 

Bir de garip bir kokusu var. Elinize falan koku geçiyor. O özelliğini hiç sevemedim.

Eğer böyle bir ayak bakım kremi ihtiyacı duyuyorsanız alternatif başka markalar kullanmanızı öneririm ben de bir dahakine farklı bir marka alırım kesinlikle.

Umarım yazı sizin için faydalı olmuştur. 💙

Tatile gittik, saçlarımız havuzda ve denizde oldukça yıprandılar. O sıra da saçlarımı kendine getirmesi için ürün bakınırken Urban Care'in bu ürününü denk gelip bir deneyeyim dedim.

Bu ürünün iki farklı çeşidi var. Biri bu renkte olanı bir diğeri de mor ambalajlı olanı. İki ürün arasındaki fark şu: bende bulunan ürünün daha yoğun bir bakım ve onarım vadediyor. Bu ürün daha yoğun olduğu için bunu denemek istedim açıkçası.

Bu ürün, 250 ml'lik bir ürün. Sağlıklı saç oluşumunu destekleyip yumuşaklık ve parlaklık sağlamayı hedefliyor. İçerisinde paraben olmaması da çok iyi oldu güzel oldu. 

Arkasında saç uçlarına uygulayınız olarak yazıyor zaten ben saç kremlerini saç diplerine uygulamayı sevmiyorum saçı ağırlaştırdıkları ve yağlandırdıkları için.  Bu krem saçımı yağlandırdı diyemem o yüzden.

İçerisinde keratin içerdiği için tam bir saç boyası gibi koyuyor.  Ortalama bir miktar alsanız yeterli oluyor çünkü silikon bir yapıda ve hemen kayıyor saçınızdan. Elektriklenme problemi olanlar için de güzel bir krem olduğunu düşünüyorum. 

Ben yaklaşık iki haftadır kullanıyorum ve saçlarımın yavaştan kendine gelmeye başladığını söyleyebilirim. Daha canlı göstermeye ve parlatmaya başladı saçlarımı. Biraz düzenli kullanımın da etkisi olduğunu söyleyebilirim. Hemen kullanıp anında mucizeler beklemek yanlış olur. 

Dediğim gibi ben Urban Care Keratin saç kremini saçımı yumuşatsın diye almadım onarsın güçlendirsin bakım yapsın diye aldım. O yüzden diğer saç kremlerinden biraz daha fazla iş düşüyor benim gözümde ona. Etkilerini seviyorum kullandıkça daha da faydalı olacağına inanıyorum.  Henüz 2 haftalık olarak şu an için sevdim diyebilirim. Umarım gitgide daha da etkilerini faydasını görürüm.

Umarım siz yazımdan kendiniz için önemli ya da merak ettiğiniz bir kaç şey bulmuşsunuz. Bir dahaki yazımda görüşmek üzere 💙

Bir Kore markası olan SCINIC ile karşınıza geldim bugün. Bu Koreliler gerçekten güzel faydalı ürünler ürettiği ve bu konuda hep bir adım önde oldukları için sanırım Kore markası alırken çok tereddütte kalmıyorum. Bu ürün de gözenek temizleyici olarak geçiyordu, aynı zamanda siyah noktaların azalmasında yardımcı oluyormuş. Ben de haftada bir veya iki kere kullandım şimdiye kadar. 

Şekli biraz diş macununu andırıyor aynı zamanda yapısı da aynı şekilde. İçinde nane formülü de barındırdığından ferah ferah bir kokusu var. Çok fazla agresif bir özelliği olmadığı için hassas ciltlilerin de rahatlıkla uygulayabileceğini düşünüyorum.

Kullanımı şu şekilde oluyor;

Fırçası silikon şeklinde kılları olan bir fırça şeklinde. O yüzden hem çok hafif hafif uygulama yapabiliyorsunuz bu sayede cildiniz tahriş olmuyor. Hem de bana göre böylesi daha hijyenik çünkü kolayca da temizlenebiliyor. Ben SCINIC in bu ürünündeki asıl noktanın bu fırça olduğunu düşünüyorum zaten. Çünkü asıl temizleme görevini gören şey bu fırça. O yüzden iyi düşünülmüş bir fikir. Hatta ben diğer bazı maskelerimi uygularken bile bu fırçayı kullandım  ve daha iyi bir sonuç aldım eskisine göre. O yüzden eğer bu ürünü alırsanız ya da elinizde varsa fırçasını eskiyene kadar bir süre atmamakta fayda var. 

Gelelim ürünün faydalarına..

Ben siyah nokta bantlarından sonra ilk kez krem yapıda bir ürünün siyah noktalar üzerinde bu kadar g-faydalı olduğuna tanık oldum. Burun kenarlarımı tertemiz yaptı. Ferahlattı. Ve en sevdiğim tarafı ise etkisinin hemen geçmemesi oldu. Bir kaç gün sonra da hala temiz görünüyordu. Zaten makyaj malzemelerinden dolayı tekrar gözeneklerimiz doluyor ve siyah noktalarımız belli olmaya başlıyor Bu yüzden temelli bir etki bırakamaz. Ama düzenli kullanımda sonuçlarını çok daha iyi görüyorsunuz kesinlikle düzenli bir rutine oturtmak daha faydalı. Haftada bir kez kullanmak yeterli diye düşünüyorum ben. Bana yetiyor yani. İndirim döneminde özellikle kaçırmamak gerekli bu ürünü. Ben çok sevdim.

Siyah nokta probleminiz varsa ben tereddüt etmeden öneriyorum. Umarım yazı sizin için faydalı olmuştur.💙💚

Fotoğraftan tam olarak anlaşılıyor mu bilmiyorum ama renklerin içi simli simli. Baya parlıyor. Ben ilk alırken yüzümde böyle parlar mı acaba diye düşünmüştüm baya ama hiç beklediğim gibi olmadı nedense o simler yüzümde kayboluyor ya da belli olmuyor. 

Fiyatı:44.90 TL

Merhabalar, yeni bir inceleme yazımla karşınızdayım. Şu aralar kozmetik ürünlerine oldukça fazla zam geldiği için ben de kozmetik alışverişinden çok cilt bakımı ürünlerine yöneldim. Kozmetik ürünleri kolayca bitmiyorlar o yüzden fiyatlar bu kadar yüksekken yeni şeyler alasım gelmedi daha çok ihtiyaç dahilinde alışveriş yapmaya çalıştım. 

Loreal Paris Nem Terapisini de almamı sağlayan hem artık çok fazla gözümüze sokulmuş olmasıydı her yerde karşıma çıkmaya başlamıştı nem terapisi nem terapisi diye hem de ürünün su bazlı oluşunun ilgimi çekmesiydi . Malum yaz aylarında diğer kremsi nemlendiriciler sıcaktan dolayı yüzümü yapış yapış bir hale getiriyor ve yüzüm ürünü dışarı kusuyor. 

Loreal Paris Nem Terapisi, 3 farklı cilt için olanı varmış ben diğerlerini görmedim  benim elimde bulunan normalden karmaya cilt için olanı. 72 saatlik bir nemlendirme vadediyor fakat yüzümü günlük olarak yıkadığım için (tabi siz de 😀) 72 saat kısmını test edemedim. İçinde aloe vera özü var. Yapısına baktığınızda zaten direk belli oluyor aloe vera olduğu. 

Ben jel yapısından ve hızlı emilmesinden oldukça hoşlandım. Kolayca dağılıyor ve yapışkanlık hissi bırakmıyor. Makyaj öncesi de kullanabilirsiniz. Baz görevini rahatlıkla görebileceğini düşünüyorum. oldukça ince bir tabaka halinde yayılıyor ve doğal bir parlaklık bırakıyor yüzünüzde. 

70 ml büyük bir şişesi var. Bana büyük geldi en azından.

Ben günlük olarak kullandım bir pompa alarak. Daha fazla kullanmayı sevmiyorum yaz aylarında. Zaten Loreal Paris Nem Terapisi de bana göre tam yazlık bir ürün. Kış aylarında nem için yeteri gelebileceğini düşünmüyorum çünkü soğuktan yüzümüz daha fazla etkileniyor ve daha ağır nemlendiriciler kullanmakta fayda var ama yaz için ideal. 

Fiyatına değer mi diyecek olursanız 45 Tl için hayır ama indirim zamanları yarı fiyatına düşüyor o zamanlarda almak çok daha uygun bu ürün için. 

Benim cildimi güzel bir şekilde nemlendirdiği ve ağır bir hissiyat bırakmadığı için ben Loreal Paris nem Terapisini sevdim. Makyaj bazı olarak kullanmayı da sevdim. Eğer siz de merak ediyorsanız bir şans verebilirsiniz. 

Umarım yazı sizin için faydalı olmuştur ve keyifle okumuşsunuzdur💙

Merhabalar, bu yazımda size yaz aylarında severek kullandığım bir üründen bahsedicem. 

Essence sun club matt bronzing powder tam adıyla, kısaca bronzlaştırıcı pudra. Bendeki 01 natural rengi. Kendi cilt tonumdan bir tık koyusunu aldım sadece. Fondötenin üstüne parlamaları önlemek için de kullanabilirsiniz, fondötensiz cilt tonunuzu eşitlemek için de. Turuncu alt tonlu bir rengi var o yüzden aşırıya kaçtığınızda yüzünüzü hastalıklı gibi gösterebilir. Mümkün olduğunca hafif geçmekte fayda var. Kontür olarak kullanılmak için bendeki çok açık kalıyor bana. Kontür yokmuş gibi duruyor o yüzden sadece bronzlaştırıcı olarak kullanıyorum. Göz altlarıma çok fazla getirmemeye çalışıyorum.

Gördüğünüz gibi 15 gramlık kocaman bir ürün. Kolay kolay bitecek gibi durmuyor. Ben o kadar kullandım ama daha üstündeki desenler bile gitmedi. Bir de hindistan cevizi mi desem ne desem farklı  bir kokusu var ama yüzünüze uygulandığında kalıcı olan bir koku değil o yüzden beni rahatsız etmedi. Ambalaj olarak da sağlam gibi durmasada da sağlam aslında . Başına bir şey gelmedi şimdilik.